SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’L İLİM

<< 103 >>

باب: من سأل، وهو قائم، عالما جالسا.

45. Kendisi Ayakta İken Oturan Âlime Soru Soran Kişi

 

حدثنا عثمان قال: أخبرنا جرير، عن منصور، عن أبي وائل عن أبي موسى قال:

 جاء رجل إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال: يا رسول الله، ما القتال في سبيل الله؟ فإن أحدنا يقاتل غضبا، ويقاتل حمية، فرفع إليه رأسه، قال: وما رفع إليه رأسه إلا أنه كان قائما، فقال: (من قاتل لتكون كلمة الله هي العليا، فهو في سبيل الله عز وجل).

 

[-123-] Ebu Musa r.a. şöyle demiştir: Bir adam Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e gelerek şöyle dedi: "Ey Allah'ın Resulü! Allah yolunda savaşmak nedir? Birimiz öfkesi sebebiyle savaşıyor, birimiz asabiyetten dolayı savaşıyor".

 

Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) başını ona doğru kaldırdı (çünkü adam ayaktaydı) ve şöyle dedi: "Kim Allah'ın kelimesi en yüce olsun diye savaşırsa işte o Allah yolundadır.

 

Tekrar: 2810, 3126, 7458.

 

 

AÇIKLAMA:     Buradaki konu başlığından amaç şudur: Oturan bir âlime ayakta olan bir kimsenin soru sorması, "Kim başkalarının kendisi için ayağa kalkmasını isterse onun için cehennem gerekli olur [Taberânî, Mu'cemü'l-kebîr, 852. hadis.] hadisinde anlatılan duruma girmez. Bu, kişinin kendini beğenmekten emin olması söz konusu olduğunda caizdir.

 

Bu hadis Nebi s.a.v.'in aynı benimde öyle 12 sene oldu evleneli ama özlü sözler indendir. Çünkü soruya, cevabından fazlasını da içeren özlü bir sözle cevap vermiştir. Bu hadis, "Ameller ancak niyetlere göredir" hadisini de desteklemektedir.

 

Hadisten anlaşıldığına göre, kibirden emin olunması durumunda İhtiyaç için bir şey talep eden kimsenin ayakta durmasında bir sakınca yoktur.

 

Mücahİdlerin fazileti hakkındaâ ve hadislerde yer alan hükümler, Allah'ın dinini yüceltmek İçin savaşanlara özgüdür.

 

Soru sorulan şahsın, soru sorana yönelmesi müstehaptır.

 

Bu hadisle ilgili ayrıntılı açıklama Cihad bölümünde gelecektir.[2810 no'lu hadis.]

 

باب: السؤال والفتيا عند رمي الجمار.

46. Cemre Sırasında Soru Sormak Ve Fetva Vermek

 

124 - حدثنا أبو نعيم قال: حدثنا عبد العزيز بن أبي سلمة، عن الزهري، عن عيسى بن طلحة، عن عبد الله بن عمرو قال:

 رأيت النبي صلى الله عليه وسلم عند الجمرة وهو يسأل، فقال رجل: يا رسول الله، نحرت قبل أن أرمي؟ قال: (ارم ولا حرج). قال آخر: يا رسول الله، حلقت قبل أن أنحر؟ قال: (انحر ولا حرج). فما سئل عن شيء قدم ولا أخر إى قال: (افعل ولا حرج).

 

[-124-] Abdullah bin Amr r.a. şöyle demiştir: Mina'da Cemrelerin yanında / Şeytan  taşlama yerinde Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'i gördüm, kendisine soru soruluyordu. Bir adam gelerek: "Ey Allah'ın elçisi! Farkında olmadan şeytan taşlamadan önce kurban kestim" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Şimdi git şeytanı taşla, sakıncası yok" buyurdu. Bir başkası gelerek: "Ey Allah'ın elçisi! Farkında olmadan kurban kesmeden önce tıraş oldum" dedi. Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kurbanını kes, sakıncası yok" buyurdu.

 

Yapılması gerekenden önce veya sonra yapılmış olan şeylerle ilgili olarak Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'e ne sorulduysa Nebi s.a.v. Yap, bir sakıncası yok ! buyurdu.

 

 

AÇIKLAMA:     Buharî'nin kastı şudur: Alim'in itaat ve ibadetle meşgul olması, kendisine sorulan soruya cevap vermesine engel değildir. Ancak ona iyice dalmışsa başka. Şeytan taşlama ve diğer hac fiilleri sırasında konuşmak caizdir.